Sıcak bir yaz mevsiminde, bir grup arkadaşın hayatları, beklenmedik bir buluşmayla derinden sarsılır. Eski aşklar, unutulmuş anılar ve bastırılmış duygular, bir kır evinde geçen bir hafta sonunda yeniden su yüzüne çıkar.
Şarap eşliğinde geçen uzun sohbetler, her bir karakterin iç dünyasında sakladığı sırları ve pişmanlıkları ortaya döker.
Zamanın yaraları sardığını düşünen bu insanlar, geçmişle yüzleşmekten kaçamaz.
Aralarındaki gerilim, güneşin altında eriyen buz gibi yavaş yavaş çözülürken, her biri kendi hatalarıyla hesaplaşmak zorunda kalır. Dostluk ve aşk arasındaki ince çizgi, bir dizi samimi ve çarpıcı diyalogla sorgulanır.
Sonunda, yazın büyüsü ve şarabın sarhoş edici etkisi altında, karakterler kendilerini ve birbirlerini yeniden keşfeder. Geçmişin ağırlığından kurtulup geleceğe dair umutla bakabilmek, ancak gerçekleri kabullenmekten geçer.
Bu yolculuk, hepsine unutulmaz bir ders bırakır.