Başarılı bir savunma avukatı, ünlü bir sanatçının cinayet davasını üstlendiğinde hayatı beklenmedik bir şekilde değişir. Davayı derinlemesine inceledikçe, sanatçının çekici ve gizemli dünyasına kapılmaya başlar.
Ancak bu çekim, onu hem mesleki hem de kişisel sınırlarını zorlayan tehlikeli bir yolculuğa sürükler.
Avukat, sanıkla geçirdiği her an kendi arzularıyla yüzleşirken, ailesi ve kariyeri de tehlikeye girer.
Davadaki gerçekler bulanıklaştıkça, artan gerilim onu zorlu bir ikileme sürükler: adaletin peşinden gitmek mi, yoksa karanlık bir tutkunun cazibesine kapılmak mı?
Güven ve ihanet arasındaki ince çizgide geçen bu hikâye, karakterlerin iç çatışmalarını ustalıkla yansıtıyor.
Avukatın verdiği her karar, hem sanatçının kaderini hem de kendi hayatını geri dönülmez biçimde değiştirir.