Harry Block, New York'un hareketli yaşamında kendini sürekli bir kaosun içinde bulur. Yaratıcı bir yazar olarak etrafındaki herkesi ve her şeyi hikayelerine malzeme yapmaktan çekinmez.
Ancak bu durum, özel hayatlarının en mahrem detayları kitaplarında boy gösteren yakın çevresinin tepkisini çeker. Harry'nin gerçeklikle kurmaca arasındaki ince çizgide gidip gelen yaşamı, onu giderek daha fazla yalnızlaştırır.
Yazdığı son kitap, hem edebi başarı getirir hem de etrafındaki insanları kendisine düşman eder. Eski eşler, sevgililer ve arkadaşlar, Harry'nin kurgusal dünyasında kendilerini buldukça öfke ve hayal kırıklığına uğrarlar.
Harry ise bu tepkilerle başa çıkmaya çalışırken, kendi yarattığı karakterler ve gerçek dünya arasında sıkışıp kalır.
Gittikçe derinleşen bu kriz, Harry'yi hem kişisel hem de sanatsal anlamda bir hesaplaşmaya sürükler.
Yalnızlığın ve yaratma dürtüsünün arasında sıkışan yazar, hayatındaki parçaları birleştirmeye çalışırken, kendisiyle yüzleşmek zorunda kalır.