Los Angeles Polis Departmanı'nın tecrübeli dedektifi Will Dormer, ortağı Hap ile birlikte Alaska'nın ücra bir kasabasına genç bir kızın gizemli cinayetini araştırmak için gider. Gece yarısı güneşi altında uykusuzlukla boğuşan Dormer, baş şüpheli olan münzevi yazar Walter Finch'in izini sürerken, sisli bir kumsalda beklenmedik bir çatışma yaşanır.
Finch kaçmayı başarırken, ardında silah sesleri bırakır ve Hap ölü bulunur.
Dormer, ortağının ölümünden kendini sorumlu hissederken, Finch ile zihinsel bir mücadeleye girer.
Yazar, Dormer'ın geçmişindeki karanlık noktaları kullanarak onu manipüle etmeye başlar. Bu sırada yerel polis de Finch'in peşine düşmüştür, ancak Dormer'ın iç hesaplaşmaları ve uykusuzluğunun yarattığı bulanık algı, gerçekle yalanı birbirine karıştırır.
Kasabanın bitmeyen gün ışığı altında geçen bu psikolojik gerilimde, Dormer hem katili yakalamak hem de kendi vicdanıyla yüzleşmek zorundadır. Finch ile girdiği tehlikeli oyun, onu giderek daha karanlık bir labirente sürüklerken, adaletin sınırları da bulanıklaşmaya başlar.