Başarılı bir avukat, bir taksi şoförü ve karamsar bir yazar, zorunlu askerlik için çağrıldıklarında hayatları altüst olur. Üç yakın arkadaşın, eğitim kampına gitmeden önce sadece otuz günleri vardır.
Bu sürede, korkularıyla yüzleşmek ve hayatlarını gözden geçirmek zorunda kalırlar.
Her biri farklı dünyalara ait bu karakterler, askerliğin kendilerine ne getireceğini bilemezken, bir yandan da geçmişlerindeki hesaplaşmaları erteleyemez.
Avukat kariyerini, şoför ailesini, yazar ise yazamadığı romanını düşünür. Zaman hızla akarken, gerçeklerle yüzleşmeleri kaçınılmaz hale gelir.
Son günlerini özgürce yaşamaya çalışsalar da, her adımda kendilerini bekleyen gelecek, seçimlerini sorgulatır. Cesaret, dostluk ve onur gibi kavramlar, giderek daha derin bir anlam kazanır.
Geri sayım başlamıştır ve hiçbiri artık eskisi gibi olamayacaktır.