Beyoğlu'nun kalbinde, eski okul arkadaşları Emir Can ve Yusuf Efe, yıllar sonra bir çilingir sofrasında buluşurlar. Emir Can, evli ve çocuklu, Yusuf Efe ise hâlâ özgür bir ruhtur.
Rakı kadehleriyle dertleştikçe, geçmişlerindeki dostluk bağlarının hâlâ canlı olduğunu fark ederler. Yusuf Efe, Emir Can'a düzenli hayatının getirdiği sıkıcılıktan ve özlemini duyduğu özgürlükten bahseder.
Emir Can ise, sorumluluklarının ağırlığı altında ezildiğini ve gençlik hayallerini geride bıraktığını itiraf eder. Birbirlerinin farklı dünyalarını keşfettikçe, özgürlük ve sorumluluk arasındaki ince çizgiyi sorgularlar.
Gece ilerledikçe, çilingir sofrası onların sınırlarını zorlar ve sakladıkları duyguları açığa çıkartır. Yıllar sonra yeniden bir araya gelen bu iki eski dost, kendilerini ve birbirlerini daha önce hiç olmadığı kadar derinlemesine anlarlar.
Ancak bu samimiyetin getirdiği hesaplaşmalar, eskiden paylaştıkları güçlü bağı tehlikeye atacak mıdır?