Genç ve yetenekli bir boksör, komünist rejimin baskıları altında ezilen Polonya’dan kaçarak hayallerinin peşine düşer. Onu motive eden tek şey, tarihin en büyük dövüşçüsü olma arzusudur.
Bu zorlu yolculukta yalnız değildir; karısı, her adımında ona destek olur ve mücadelesine ortak olur.
Yabancı topraklarda umutla mücadele eden boksör, hem ringde hem de hayatta ayakta kalmaya çalışır.
Geçmişin gölgesi ve geleceğin belirsizliği arasında sıkışmış olsa da, inancını kaybetmez. Karısının sevgisi ve inancı, onun için en büyük güç kaynağıdır.
Zorluklarla dolu bu yolculuk, sadece fiziksel bir sınav değil, aynı zamanda bir aşk ve sadakat hikâyesidir. Boksör, hayallerine ulaşmak için her şeyi göze alırken, geride bıraktığı her şeyin bedelini ödemek zorunda kalır.