Jean Valjean, 24601 numaralı mahkum olarak yıllarını hapiste geçirdikten sonra özgürlüğüne kavuşur. Ancak geçmişin izleri peşini bırakmaz; müfettiş Javert, onu adım adım takip eder.
Valjean, yeni bir kimlik edinip hayatını düzeltmeye çalışırken, hayatına giren Fantine’in kızı Cosette’e bakmayı kabul eder. Bu karar, her ikisinin kaderini de derinden etkileyecektir.
Fransa’nın devrim öncesi çalkantılı döneminde geçen hikâye, toplumun farklı katmanlarından insanların mücadelesini yansıtır. Valjean’ın merhameti ve Javert’in katı adalet anlayışı çatışırken, Cosette’in masumiyeti umudun simgesi olur.
Paris’in arka sokaklarından barikatlara uzanan bu yolculuk, insanlığın karanlık ve aydınlık yüzlerini ortaya koyar.
Yoksulluk, aşk ve fedakârlık temalarıyla örülü bu destansı öykü, karakterlerin iç hesaplaşmalarına da yer verir.
Valjean’ın geçmişinden kaçışı, Javert’in sorgulamaları ve Cosette’in büyüyüşü, devrimin eşiğindeki bir ülkenin karmaşasında kesişir. Her biri farklı yollardan gelse de, hepsinin kaderi tarihin büyük dalgalarına bağlıdır.