2154 yılında, Dünya artık aşırı nüfus, kirlilik ve yoksullukla boğuşan bir cehenneme dönüşmüştür. Zengin elitler ise "Elysium" adı verilen lüks bir uzay istasyonuna kaçmış, hastalıksız ve sonsuz kaynaklarla dolu bir yaşam sürmektedir.
Max, Dünya’nın yıkıntıları arasında hayatta kalmaya çalışan eski bir mahkûmken, ölümcül bir kazaya kurban gider ve Elysium’a ulaşmaktan başka şansı kalmaz.
Max, Elysium’un teknolojisine erişmek için tehlikeli bir göreve girer.
Bu sırada, çocukluğundan tanıdığı Frey’in hasta kızını kurtarma umudu da ona güç verir. Ancak Elysium’un acımasız Savunma Bakanı Delacourt, Dünya’dan gelen her türlü tehdidi yok etmeye kararlıdır.
Max’in mücadelesi, sadece kendi hayatını değil, iki dünya arasındaki eşitsizliği de değiştirecek bir dönüm noktasına dönüşür. Elysium’un kapılarına ulaşmak için verdiği savaş, insanlığın kaderini yeniden yazacak bir devrimin başlangıcı olur.
