Genç ve idealist FBI ajanı Clarice Starling, deri yüzme hastalığı olan tehlikeli bir seri katilin peşine düşer. Buffalo Bill adıyla bilinen bu katil, kurbanlarını acımasızca öldürdükten sonra derilerini yüzmektedir.
Clarice, vakayı çözebilmek için hapisteki ünlü psikiyatrist ve yamyam Hannibal Lecter'ın bilgisine başvurur.
Hannibal Lecter, zekası ve manipülatif doğasıyla Clarice'i hem etkiler hem de tehdit eder.
Ona yardım etmeyi kabul etse de, bunun karşılığında Clarice'in geçmişine dair kişisel detaylar ister. İkili arasında gelişen bu tehlikeli psikolojik oyun, Clarice'i hem Buffalo Bill'i bulmaya hem de Lecter'ın zihninde sakladığı karanlık sırlarla yüzleşmeye zorlar.
Clarice, Lecter'ın verdiği ipuçlarını takip ederek katilin izini sürer. Ancak her adım, onu daha derin bir korku ve belirsizliğe sürükler.
Buffalo Bill'in tuzağına düşen bir sonraki kurbanı kurtarmak için zaman hızla tükenirken, Clarice'in hem katille hem de kendi içindeki korkularla mücadelesi gerilimi doruk noktasına taşır.