Bekir, Uğur ve Zagor arasında kör düğüm olmuş bir aşk üçgeni, her birini farklı tutkulara sürükler. Bekir Uğur’a, Uğur ise Zagor’a tutkundur, Zagor ise serseriliğe gönül vermiştir.
Bu karşılıksız aşkların ortasında, üçünün yolu bir cinayet gecesi kesişir. Uğur, Zagor’un hapisten çıktığı o gece mahallede işlenen bir cinayetin ardından ortadan kaybolur.
Aylar sonra Zagor’un İzmir’de işlediği bir cinayetle hapse girmesi, Uğur’un mahalleye dönmesine yol açar. Bu dönüş, Bekir için görünürde bir kurtuluş umudu olsa da aslında yıllar sürecek amansız bir kovalamacanın başlangıcı olur.
Bekir, aşkının peşinde kendini hiçe sayarak bu kovalamacayı sürdürür.
Gururunu, benliğini ve tüm kişiliğini yitirse de, aşkın masumiyetini asla kaybetmez.
Tutkunun beslediği kader, onu Uğur’un izinde sürüklemeye devam eder, her adımda yitirdikleri ve asla vazgeçemedikleriyle yüzleşir.