Roma İmparatorluğu'nun kudretli generali Maximus, savaş meydanından bir kez daha galip ayrılır ve tek hayali ailesine kavuşmaktır. Ancak İmparator Marcus Aurelius, Maximus'a imparatorluğu devralma görevini verir.
Bu durum, iktidar hırsıyla yanıp tutuşan İmparator'un oğlu Commodus'un öfkesini çeker ve Maximus ve ailesinin ölüm fermanını imzalar. Maximus ölümden kurtulur ancak gladyatörler arenasına sürgün edilir.
Yıllar sonra, güçlü bir gladyatör olarak Roma'ya dönen Maximus'un tek amacı vardır: İntikam. Commodus'u öldürüp karısı ve oğlunun katillerinden hesap soracaktır.
Ancak Commodus'a ulaşmak hiç de kolay olmayacaktır. Maximus, gladyatörler arenasında ölümle burun buruna mücadele ederken, aynı zamanda saraydaki hainlerle de savaşmak zorundadır.
Maximus'un kaderi, Roma'nın kaderiyle iç içe geçmiştir. Gladyatörler arenasında verdiği her savaş, imparatorluğun geleceğini şekillendirir.
Maximus, sadece kendi intikamını değil, aynı zamanda Roma halkının özgürlüğünü de kazanmak için savaşmaktadır.