Tony Stark, hayatını altüst eden bir saldırının ardından, düşmanlarının gerçek yüzünü ortaya çıkarmak için kendi yöntemlerine başvurur. Evini yerle bir eden tehdit, onu yalnızca zırhının ötesindeki adam olmaya zorlamakla kalmaz, aynı zamanda kişisel bir intikam yolculuğuna da sürükler.
Ancak Stark için bu yol, yalnızca düşmanlarını alt etmekle değil, kendi içsel kırılganlıklarıyla yüzleşmekle de ilgilidir.
Mandarin adıyla bilinen gizemli bir terörist, dünyayı kaosa sürüklerken, Stark zekâsını ve hayatta kalma içgüdüsünü sınırlarının ötesine taşır.
Parçalanmış teknolojisinin enkazından yeni çözümler çıkarırken, zamanla savaş ve sevdiği insanları koruma arzusu iç içe geçer. Her adımı, onun için hem bir tuzak hem de bir ders niteliğindedir.
Bu süreçte Stark, kahraman olmanın yalnızca güçlü bir zırh giymekle değil, onu giyen kişinin iradesiyle ilgili olduğunu anlar. Kendi geçmişiyle hesaplaşırken, zaaflarının da gücünün bir parçası olduğunu fark eder.
Zorlu mücadele, Iron Man’in sınırlarını yeniden çizerken, Stark’ın da kim olduğunu sorgulamasına yol açar.