İkinci Dünya Savaşı'nın hemen sonrasında, harabeye dönmüş Tokyo'da dört kadın hayatta kalma mücadelesi verir. Savaşın yıkımından arta kalan bir depoda yaşayan bu kadınlar, fahişelik yaparak geçinmektedir.
Aralarında katı bir kural vardır: hiçbiri parasız erkek kabul etmeyecek ve birbirlerinin müşterilerine asla göz dikmeyecektir.
Bu düzen, gruba katılan hamile bir kadının gelişiyle sarsılır.
Masumi adlı bu genç kadın, savaşta kaybettiği nişanlısının anısını taşımaktadır. Onun masumiyeti ve içtenliği, diğer kadınların katı hayat kurallarını yavaş yavaş sorgulamaya başlamasına neden olur.
Depoya sığınan eski bir askerin gelişiyle grup dinamikleri iyice değişir. Bu yabancı erkeğin varlığı, kadınlar arasındaki gerilimi artırırken, savaş sonrası toplumun çürümüş değerlerini ve insan doğasının karanlık yönlerini ortaya çıkarır.
Her biri kendi iç çatışmalarıyla yüzleşmek zorunda kalır.