Bridget Jones, hayatının aşkı Mark Darcy'nin trajik kaybının ardından kendini iki çocukla dul bir anne olarak bulur. Dokuz yaşındaki oğlu Billy ve dört yaşındaki kızı Mabel'ı büyütürken, çevresindeki dostlarının ve hatta eski sevgilisi Daniel Cleaver'ın desteğine rağmen derin bir yalnızlık hissiyle boğuşur.
Hayatındaki bu belirsizlik içinde Bridget, hem annelik sorumluluklarını taşımak hem de kendi kimliğini yeniden keşfetmek zorunda kalır. Urban ailesinin beklentileri ve toplumsal baskılar, onu hayata tutunmak için yeni yollar aramaya iter.
Bu süreçte Bridget, geçmişin izlerini taşıyarak geleceğe doğru ilerlemeye çalışır. Kendi ayakları üzerinde durmayı öğrenirken, aşk ve mutluluk arayışında beklenmedik karşılaşmalarla yüzleşir.