Sanat galerisi sahibi Arthur Forestier, yetenekli ama derin bir yaratıcı kriz içindeki ressam Renzo Nervi’nin eserlerini dünyaya tanıtan isimdir. Yıllardır süren dostlukları, sanata duydukları ortak tutkuyla beslenirken, Renzo’nun ilhamını yitirmesi ve giderek radikalleşen davranışları ikilinin bağını sarsar.
Arthur, arkadaşını hem kendine hem de sanata yeniden bağlamak için sıra dışı bir plan yapar.
Bu plan, ikisinin de geçmişlerine dair kabullenmeleri gereken gerçekleri ortaya çıkarabilir.
Arthur’un adımları, dostluğun sınırlarını zorlarken, Renzo’nun içindeki sanatçıyı uyandırmak için ne kadar ileri gidebileceğini gösterir. Yolculukları, yalnızca sanatın değil, insan ruhunun da karanlık ve aydınlık yanlarını keşfe çıkar.
Sonunda, her şey bir karara bağlanır: Gerçek bir sanat eseri yaratmak, bazen en beklenmedik fedakarlıkları gerektirebilir. Arthur ve Renzo’nun hikâyesi, yaratıcılığın, dostluğun ve kırılgan insan doğasının kesiştiği noktada şekillenir.