Dünya, tarımın çöktüğü ve doğal dengenin bozulduğu bir çağa girmiştir. Eski bir NASA pilotu olan Cooper, şimdilerde mısır tarlalarında çiftçilik yaparak çocukları Tom ve Murph’a bakmaktadır.
Özellikle küçük kızı Murph’ın keskin zekası ve merakı, Cooper’ın geçmişindeki bilimsel maceraları hatırlatır. Ancak yaşadıkları dünya giderek daha fazla kum fırtınalarına ve kıtlığa teslim olmaktadır.
Bir gün Cooper, gizemli bir koordinatın peşine düşer ve terk edilmiş bir NASA üssüne ulaşır. Burada, insanlığın kurtuluşu için yeni bir yaşam alanı arayışına çıkacak bir görev teklif edilir ona.
İmkansız bir ikilemle karşı karşıya kalır: çocuklarını geride bırakıp insanlığın geleceğini kurtarmak ya da onlarla birlikte yok oluşa tanıklık etmek.
Cooper, uzayın derinliklerindeki bilinmezliğe doğru yola çıkar.
Karşısına çıkan soluk bir umut, bir kara deliğin ötesinde saklıdır. Ancak her geçen saniye, Dünya’da bıraktığı ailesiyle arasındaki bağın kopması anlamına gelir.
Zamanın göreceliği, sevginin sınırlarını ve insanlığın direncini sorgulatan epik bir yolculuk başlar.