1924 yılında, baharın ılık bir gününde, yetim ve ev hizmetçisi Jane Fairchild, Anneler Günü’nde nadir bir özgürlük anı yaşar. İşverenleri Niven ailesi evde yokken, Jane, uzun zamandır gizlice görüştüğü sevgilisi Paul ile buluşma fırsatı bulur.
Paul, yakındaki malikanenin oğludur ve başka biriyle nişanlı olmasına rağmen Jane’le tutkulu bir ilişki sürdürmektedir.
O gün, ikilinin paylaştığı samimi anlar, Jane’in hayatında dönüm noktası olacak bir dizi olayı tetikler.
Paul’ün ailesinin beklentileri ve toplumsal kurallar, aşklarının önünde büyük bir engel oluşturur. Ancak Jane, bu kısa ama yoğun buluşmanın ardından kendi yolunu çizmeye başlayacaktır.
Jane’in masumiyet ve tutku arasında geçen hikâyesi, kayıpların ve seçimlerin izinde ilerler. Yaşadığı aşk ve acı, onu beklenmedik bir geleceğe sürüklerken, geçmişin gölgesi her adımında hissedilir.
