James Bond, MI6’nın en yetenekli ajanı olma yolundaki ilk büyük görevinde, teröristlere finansal destek sağlayan kurnaz banker Le Chiffre’nin peşine düşer. Bond’un hedefini durdurabilmesi için, Casino Royale’de düzenlenen yüksek bahisli bir poker turnuvasında Le Chiffre’yi yenmesi gerekmektedir.
Hazine Dairesi’nden Vesper Lynd, Bond’a oyun için gereken parayı getirir ve operasyonu denetlemekle görevlendirilir. İlk başta bu durum Bond’u rahatsız etse de, ikilinin yolları beklenmedik şekilde kesişir.
Le Chiffre’nin ölümcül planları ve adamlarının saldırıları, Bond ve Vesper’ı sürekli tetikte olmaya zorlar. Tehlikeli bir kovalamacanın ortasında, aralarında giderek derinleşen bir bağ oluşur.
Ancak bu yakınlaşma, ikisini de hesaba katmadıkları bir dizi karmaşık olayın içine çeker. Bond, sadece düşmanlarıyla değil, kendi duygularıyla da mücadele etmek zorunda kalır.
Casino Royale’deki poker masası, yalnızca bir oyunun değil, aynı zamanda Bond’un kaderinin de belirlendiği yerdir. Le Chiffre’yle olan hesaplaşma, Vesper’la yaşadığı ilişki ve maruz kaldığı ihanetler, onu hem fiziksel hem de duygusal anlamda sınırlarını zorlamaya iter.
Bu görev, Bond’un gelecekteki maceralarını şekillendirecek dönüm noktası olacaktır.