Charlie Babbitt, bencil ve hırslı bir araba satıcısıdır. Babasının ölüm haberini alınca, mirasına konmayı umarak cenazeye katılır.
Ancak, babasının servetinin neredeyse tamamını bilinmeyen bir vakfa bıraktığını öğrenince şoke olur. Tek mirası, çocukluğundan kalma nadir bir otomobildir.
Bu sırrın peşine düşen Charlie, vakfın otizmli bireyler için bir kurum olduğunu ve mirasın aslında hiç tanımadığı bir ağabeyi, Raymond’a bırakıldığını keşfeder. Raymond, sayısal deha düzeyinde bir savant olmasına rağmen, sosyal becerilerden yoksun ve rutinlerine sıkı sıkıya bağlı biridir.
Charlie, mirastan pay alabilmek için Raymond’ı kurumdan kaçırır ve onu Los Angeles’a götürür. Yol boyunca, başlangıçta sinir bozucu bulduğu ağabeyiyle yavaş yavaş bir bağ kurar.
Bu zorlu yolculuk, Charlie’nin bencilliğini sorgulamasına ve aile bağlarının gerçek anlamını keşfetmesine yol açar.