Genç bir ressam olan Elif, hayatını sessiz bir kasabada sıradan bir düzen içinde sürdürmektedir. Günlerini tuvaline aktardığı hayalleri ve kasabanın dinginliği arasında geçirirken, bir gün tuhaf bir olayla karşılaşır.
Yaptığı resimlerdeki imgeler gerçek dünyada belirmeye başlar ve bu durum onun için hem bir lütuf hem de bir lanete dönüşür.
Elif, resimlerinin canlanmasının ardındaki sırrı çözmeye çalışırken, geçmişe dair unutulmuş anılar ve bastırılmış duygularla yüzleşmek zorunda kalır.
Her fırça darbesi, hem kendi iç dünyasının hem de çevresindeki gerçekliğin sınırlarını bulanıklaştırır. Kontrol edilemeyen bu yaratıcı güç, onu giderek daha karmaşık ve tehlikeli bir yolculuğa sürükler.
Zamanla, resimlerde beliren imgeler kasaba halkının hayatını da etkilemeye başlar. Elif, sanatının yarattığı bu gerçeklikle nasıl başa çıkacağını öğrenirken, geçmişle şimdi arasında gidip gelen bir mücadeleye girer.
Sonunda, tuvalin ötesine geçen bu dünyada kendi yerini bulmaya çalışır.