Küçük Riley’nin hayatı, ailesiyle birlikte San Francisco’ya taşınmasıyla altüst olur. Eski evini, arkadaşlarını ve alıştığı düzeni geride bırakmak onun için kolay değildir.
Ancak Riley’nin iç dünyasında asıl fırtına, zihninde yaşayan duygular arasında kopuyordur: Neşe, Korku, Öfke, Tiksinti ve Üzüntü, Riley’nin bu yeni hayata alışmasına yardım etmeye çalışırken kendi aralarında çatışmaya başlar.
Neşe, Riley’nin her zaman mutlu kalmasını ister ve diğer duyguları kontrol altında tutmaya çalışır. Fakat yeni şehir, yeni okul ve yalnızlık, Üzüntü’nün etkisini artırır.
İşler beklenmedik bir şekilde karışınca, Riley’nin anıları ve kişiliği tehdit altına girer. Duygular, onu yeniden dengeye kavuşturmak için zorlu bir yolculuğa çıkmak zorunda kalır.
Bu sıra dışı yolculukta, Riley’nin iç dünyasının derinliklerine inilirken duyguların insan hayatındaki önemi gözler önüne serilir. Neşe ve Üzüntü’nün beklenmedik iş birliği, Riley’nin kendini keşfetmesine ve yeni bir başlangıç yapmasına yardımcı olur.