Jigololuk yaparak hayatını sürdüren yakışıklı bir adam, rutinini bozan beklenmedik bir karşılaşma yaşar. Hayatı, tanıştığı bir kadınla derinden sarsılır ve bu durum onu daha önce hiç deneyimlemediği duygularla yüzleşmek zorunda bırakır.
Kadına duyduğu hisler, onu kendi gerçek arzularını sorgulamaya iter. Mesleğinin soğuk kuralları ile yeni keşfettiği samimi duygular arasında sıkışıp kalır.
Bu çatışma, onun tüm hayat görüşünü ve kendisi hakkındaki düşüncelerini temelden sarsar.
Bu süreçte, kendisi için neyin gerçekten önemli olduğunu anlamaya çalışır.
Yıllardır sürdürdüğü hayat tarzının ötesinde, kalbinin sesini dinlemeyi öğrenir. Bu yolculuk, onu hiç hesapta olmayan bir kişisel dönüşüme sürükler.