Yedi yaşında itfaiyeci babasını kaybeden Scott, yirmili yaşlarının ortasında hâlâ hayatına bir yön verememiş bir dövme sanatçısı adayıdır. Hırslı kız kardeşinin üniversiteye gitmesinin ardından, annesiyle birlikte Staten Island’daki evlerinde yaşamaya devam eder.
Günlerini belirsiz hayaller ve amaçsızca geçirirken, gerçek dünyanın sorumluluklarından kaçınır.
Hayatı, annesinin Scott’ın babası gibi bir itfaiyeci olan Ray ile ilişkiye başlamasıyla altüst olur.
Bu durum, Scott’ın uzun süredir bastırdığı duyguları ve kayıp babasıyla ilgili travmasını yüzeye çıkarır. Ray’in evlerine girmesi, Scott’ın rahatlık alanını bozar ve onu kendi hayatıyla yüzleşmek zorunda bırakır.
Scott, bu yeni dinamik içinde büyümeye ve geçmişin acılarını kabullenmeye çalışırken, ailevi bağlar ve kişisel sorumluluklar arasında sıkışır. Değişen aile yapısı, onu nihayet kendi yolunu bulmaya ve olgunlaşmaya iter.