2027 yılında, dünya genelinde 18 yıldır hiçbir bebeğin doğmadığı bir kısırlık krizi insanlığı yok oluşun eşiğine getirmiştir. Toplumlar kaosa sürüklenirken, Birleşik Krallık görece istikrarlı bir sığınak haline gelir ve bu durum, ülkeye yoğun bir mülteci akınına neden olur.
Hükümet, sıkı güvenlik önlemleri alarak mültecileri kamplarda toplamaktadır.
Eski bir aktivist olan Theo Faron, artık umutsuz bir bürokrat olarak hayatını sürdürmektedir.
Bir gün, eski eşi Julian tarafından, insanlığın kaderini değiştirebilecek genç bir mülteci kadın olan Kee'yi güvenli bir bölgeye ulaştırma göreviyle karşı karşıya kalır. Kee'nin hamile olduğu gerçeği, insanlığın yeniden umut bulması için kritik bir öneme sahiptir.
Theo, Kee ve eski bir ebe olan Miriam ile birlikte tehlikelerle dolu bir yolculuğa çıkar. Bu süreçte, hem hükümet güçleri hem de farklı grupların tehditleriyle mücadele ederler.
Theo, kendi korkularıyla yüzleşirken, Kee'nin doğmamış çocuğunu koruma sorumluluğunu da üstlenir. Bu zorlu yolculuk, insanlığın umudu ve hayatta kalma mücadelesinin bir sembolü haline gelir.