Dedektif Lucas Boyd, kızının trajik kaybının yasını tutarken, şehrinde vahşi bir dizi cinayetle sarsılır. Her bir kurban, geleneksel Afrika ritüellerine dayanan karmaşık ve acımasız bir yöntemle öldürülmüştür.
Cinayetlerin arkasındaki katille bağlantı kurabilecek tek kişi ise, geçmişte benzer olayları incelemiş olan antropolog Dr. Mackles'tır.
Mackles'ın rehberliğinde Boyd, "Muti" adı verilen ve insan kurban etmeyi içeren bu kadim inancın derinliklerine inmeye başlar. Katilin izini sürdükçe, her adımı onu sadece bir suçludan daha fazlasıyla, sapkın bir inancın hizmetkârıyla yüzleşmeye götürür.
Zaman azalırken, dedektif için av ile avcı arasındaki çizgi bulanıklaşmaya başlar.
Boyd, kendi acısıyla katilin motivasyonu arasında giderek daha tehlikeli bir paralel keşfeder.
Her yeni ipucu, onu hem fiziksel hem de zihinsel olarak daha karanlık bir yola sürükler. Gerçekle yüzleşmek, sadece bir katili durdurmak değil, aynı zamanda kendi içindeki karanlığı da kabullenmek anlamına gelecektir.