Genç ve idealist öğretmen Carla Nowak, görev yaptığı okulda beklenmedik bir hırsızlık olayıyla sarsılır. Bir öğrencinin suçlandığı bu durum, onu adaletin peşine düşmeye iter.
Ancak soruşturmasını derinleştirdikçe, okulun katı kuralları ve önyargıların gölgesinde kendi değerleriyle yüzleşmek zorunda kalır.
Carla'nın çabaları, öğrenciler, meslektaşları ve veliler arasında giderek büyüyen bir gerilime yol açar.
İddialar ve yanlış anlaşılmalar, onu hem mesleki hem de kişisel bir çıkmaza sürükler. Okulun kapalı kapıları ardında verdiği mücadele, sistemin sert gerçekleriyle idealizminin çarpıştığı bir sınav haline gelir.
Her adımı, inandığı doğrularla kurumun beklentileri arasında sıkışan Carla, sonunda beklenmedik bir seçim yapmak zorunda kalır. Yalnızca bir hırsızlık vakası değil, aynı zamanda otorite, güven ve adalet kavramlarının sorgulandığı bu süreç, onun için geri dönüşü olmayan bir dönüm noktasına dönüşür.
