Lüks bir villada yaşayan mirasyediler, beklenmedik bir anda tüm servetlerini kaybederler. Hayatlarındaki bu ani değişim, onları hiç alışık olmadıkları bir yoksullukla yüz yüze getirir.
Şatafatlı yaşamlarından geriye kalan tek şey, içinde bulundukları gülünç durum olur.
Servetlerinin tükenişiyle birlikte, bu karakterler gündelik hayatın en basit gerçekleriyle mücadele etmek zorunda kalırlar.
Hiç bilmedikleri bir dünyada, para kazanmanın ve hayatta kalmanın zorluklarıyla başa çıkmaya çalışırken, bir yandan da eski alışkanlıklarından kurtulamamaları durumu daha da karmaşık hale getirir.
Villadaki her köşe, geçmişin ihtişamı ile şimdinin sefaleti arasındaki tezatlığı vurgular.
Bu süreçte yaşadıkları talihsizlikler ve birbirleriyle olan ilişkileri, hikayeye hem komedi hem de insani bir derinlik katar. Her sahne, hayatın beklenmedik dönüşler karşısındaki ironik yanını gözler önüne serer.