Kopenhag'da geçen bu hikâyede, yazar Mia ile bekar baba Emil beklenmedik bir şekilde hayatlarının aşkını bulurlar. İki yetişkin ve Emil'in küçük kızından oluşan bu yeni aile, birlikte mutlu bir hayat kurmanın hayalini kurmaya başlar.
Mutlulukları, çiftin kendi çocuklarına sahip olma kararı almasıyla yeni bir boyut kazanır. Ancak bu süreçte doğurganlık tedavisi görmeleri gerektiğinde, ilişkileri öngörmedikleri zorluklarla karşılaşır.
Mia ve Emil'in aşkı, tıbbi müdahaleler, duygusal dalgalanmalar ve kişisel arzular arasında sınanırken, ilişkilerinin gerçek derinliği ortaya çıkar. Yol boyunca karşılaştıkları zorluklar, birlikte kurmayı hayal ettikleri geleceği şekillendirir.