Kaptan Jack Sparrow, kendisini beklenmedik bir tehditle karşı karşıya bulur: Denizlerin korkulan hayalet korsanı Davy Jones, Jack'ten bir kan borcu talep etmektedir. Eğer borcunu ödeyemezse, Jack sonsuza kadar Davy'nin lanetli gemisi Uçan Hollandalı'da köle olarak kalacaktır.
Bu korkunç kaderden kurtulmanın tek yolu, efsanevi Ölü Adamın Sandığı'nı bulmaktır. Sandık, Davy Jones'un kalbini barındırmakta ve ona hükmedebilme gücü vermektedir.
Jack, bu tehlikeli arayışında eski müttefikleri Will Turner ve Elizabeth Swann'ın yardımına ihtiyaç duyar. Üçlü, sadece Davy Jones ve mürettebatının değil, deniz canavarları ve hain korsanların da tehdidi altındadır.
Her adımda yeni bir tuzak ve sürprizle karşılaşırken, Jack'in kurnazlığı ve şansı her zamankinden daha çok zorlanır.
Ölü Adamın Sandığı'nın peşindeki bu çılgın macera, Karayip sularını bir kez daha karanlık sırlarla doldurur.
Jack, borcundan kurtulmak için zamana karşı yarışırken, dostluklar ve ihanetler arasında gidip gelir. Sandığın gücüne sahip olmak, hem kurtuluş hem de yeni bir lanet anlamına gelebilir.