Arthur Fleck, Gotham Şehri'nin karanlık sokaklarında yaşayan, toplumun görmezden geldiği başarısız bir komedyendir. Sürekli bir bağ kurma çabası içinde olmasına rağmen, yalnızlık onun en yakın arkadaşıdır.
Gündüzleri palyaço kılığında geçimini sağlamaya çalışırken, geceleri içindeki acıyı saklamak için takındığı bir maskeyle dolaşır. Annesi tarafından "Happy" diye çağrılması, onun içinde biriken öfkeyi ve hüznü gizlemesine yetmez.
Zamanla maruz kaldığı zorbalıklar ve reddedilmişlik duygusu, Arthur'u giderek daha fazla yalnızlaştırır. Psikolojik çöküşün eşiğinde, kendini toplumun kurallarına karşı bir isyanda bulur.
Gotham'ın çürümüş adaletsizliği, onun için bir kıvılcım olur ve içindeki şiddet eğilimleri giderek su yüzüne çıkar.
Arthur'un kimliği yavaş yavaş silikleşirken, yerini acımasız bir kaosun simgesi olan Joker alır.
Artık kurban değil, kendi kaderinin efendisidir. Gotham'ın sokaklarında yarattığı korku ve karmaşa, onu bir efsaneye dönüştürür.
Arthur Fleck'in hikâyesi, bir insanın nasıl bir canavara evrilebileceğinin çarpıcı bir portresidir.