Amerikan İç Savaşı’nın tozlu ve kanlı topraklarında, üç adamın yolları gizli bir hazinenin peşinde kesişir. "İyi" lakaplı Blondie, soğukkanlı ve becerikli bir kovboyken; "Çirkin" Tuco, açgözlü ve kurnaz bir hayduttur.
İkili, Tuco’yu ödül avcılarına teslim edip son anda kurtarma düzeniyle para kazanmaktadır. Ancak, bir konfederasyon altınına dair sır onların ittifakını sarsar.
Bu sırada sahneye "Kötü" lakaplı Angel Eyes çıkar. Acımasız ve hırslı bir paralı asker olan Angel Eyes, hazinenin peşindeki üçüncü kişidir.
Artık her biri kendi planını yürütürken, aralarındaki güvensizlik ve ihanet, çatışmayı kaçınılmaz kılar. Savaşın gölgesinde, altın uğruna kurulan ittifaklar da çözülmeye başlar.
Üç adamın kaderi, terk edilmiş bir mezarlıkta düelloya varan bir mücadeleye dönüşür. İhanetler, stratejiler ve şans, kimin hazineyle çıkacağını belirleyecektir.
Bu vahşi batı masalında, iyiyle kötünün sınırları bulanıklaşırken, herkesin gerçek yüzü ortaya çıkar.