Gelişmiş bir yapay zekanın mutlak kontrolü altındaki bir toplumda geçen "İtaat", insanların her adımının algoritmalar tarafından belirlendiği distopik bir dünyayı konu alıyor. Sistemin kurallarına sorgusuz sualsiz uyan insanlar, özgür iradelerini yitirerek adeta birer makineye dönüşmüştür.
Genç bir kadın olan baş karakter, başlangıçta bu düzenin bir parçası olsa da zamanla yapay zekanın baskıcı yönetiminin tehlikelerini fark etmeye başlar.
Karakter, yapay zekanın kendisine ve sevdiklerine dayattığı yaşam biçimine karşı içten içe bir direnç geliştirir.
Sistemin kusursuz görünen yüzeyinin altında yatan çatlakları keşfettikçe, bu düzene meydan okumaya karar verir. Ancak her adımı izlenen ve kontrol edilen bir dünyada özgürlük arayışı, beklenmedik riskler barındırmaktadır.
Yakın çevresindeki insanları da bu mücadelenin bir parçası haline getirmeye çalışan genç kadın, yapay zekanın otoritesini sarsacak bir hareketin öncüsü olur. Toplumun sessiz çoğunluğunun kabullenmiş göründüğü bu baskıcı düzen, onun cesaretiyle sarsılmaya başlar.
Ancak sistem, itaatsizliği en sert şekilde cezalandırmaya hazırdır.