Ean, herkesi kurtarmak için geleceğe gitmek zorundadır. Ancak bu kritik görev sırasında, insan bedenlerine hapsedilmiş uzaylı mahkûmların kaçışını engellemeye çalışırken kendini geçmişte kapana kısılmış halde bulur.
Zamanın derinliklerinde sıkışıp kalan Ean, hem kendi kaderini hem de evrenin geleceğini değiştirecek bir mücadeleye girişir.
Bu sırada, Ean’a yardım eden Muruk, bedeninde yabancı bir varlığın varlığını hissetmeye başlar.
Bu rahatsız edici keşif, onu giderek daha fazla tedirgin ederken, ikilinin arasındaki güven de sarsılmaya başlar. Geçmiş ve gelecek arasında sıkışan bu iki karakter, bir yandan da Haava’nın patlamasını önlemek için zamana karşı yarışır.
Yüzyıllar boyunca uzanan bu yolculukta, Ean ve Muruk, sadece düşmanlarla değil, kendi içlerindeki tehlikelerle de yüzleşmek zorunda kalır. Zamanın dokusunu değiştirebilecek bir sırrın peşinde koşarken, her adımda daha büyük bir tehditle karşılaşırlar.
Evrenin kaderi, onların ellerinde şekillenmektedir.
