Sevdiği annesini kaybeden bir adam, onun anısını yaşatmak için sıra dışı bir adım atar. Gerçek İtalyan büyükannelerinin mutfağa hükmettiği bir restoran açarak tüm varlığını ortaya koyar.
Bu dokunaklı yolculuk, yemeklerin sadece lezzet değil, aynı zamanda sevgi ve anılar taşıdığını hatırlatır.
Restoran, her biri kendine has tarifleri ve hikâyeleri olan büyükannelerin elleriyle hayat bulur.
Ancak işler her zaman planlandığı gibi gitmez ve adam, hem işini hem de annesinin mirasını korumak için mücadele eder. Mutfaktaki her koku, her çatal darbesi, kaybın acısını biraz olsun hafifletmeye çalışır.
Zamanla restoran, sadece bir yemek mekânı olmaktan çıkarak insanların buluştuğu bir sığınak haline gelir. Büyükannelerin bilgece tavsiyeleri ve yemeklerinin sıcaklığı, herkesin yüreğine dokunur.
Bu hikâye, kaybın ardından hayata tutunmanın en güzel yollarından birini anlatır.
