Harvard'ı zekası ve kararlılığıyla fetheden Elle, mezuniyet sonrası prestijli bir hukuk firmasında kariyerine devam etmektedir. Hayatı bir yandan önemli bir dava hazırlığı, diğer yandan hayat arkadaşı Warner ile düğün planlarıyla doludur.
Ancak düğün hazırlıkları sırasında sadık köpeği Bruiser'ın ailesini davet etmek istediğinde beklenmedik bir gerçekle yüzleşir.
Bruiser'ın annesinin bir kozmetik şirketinin laboratuvarında denek olarak tutulduğunu öğrenen Elle, bu adaletsizliği çözmek için tüm enerjisini seferber eder.
Washington DC'ye giderek hayvan testlerini yasaklayacak yasa tasarısını desteklemeye karar verir. Parlamentodaki engellere rağmen, pembe defterleri ve hukuk bilgisiyle mücadelesini sürdürür.
Siyasetin karmaşık koridorlarında kendi yöntemleriyle ilerleyen Elle, hem hayvan hakları mücadelesinde hem de kişisel hayatında önemli derslerle karşılaşır. İnandığı değerler uğruna verdiği bu mücadele, onu sadece bir avukat olarak değil, bir aktivist olarak da büyütür.